HAZIRLAYAN: Op. Dr. Oğuz Kılıç
Botoks ve Dolgu son yıllarda çok fazla kullanılmaya başlamıştır. Dermal dolgu ve botoks uygulamalarından sonra ınvazıv girişim oranları azalmıştır. Özellikle alın bölgesindeki kırışıklıklar için yapılan botoks uygulamaları alın germe ameliyat oranını önemli ölçüde azaltmıştır.
Özellikle nazolabial bölgeye yapılan geçici dermal dolgu uygulamaları ise yüz germe ameliyat oranlarını önemli ölçüde azaltmıştır.
unutulmaması gereken önemli bir nokta dolguların allerji yapıp yapmayacağıdır. Hastaların en çok sorduğu soru; hocam bu dolgu allerji yapar mı?
Dr. Oğuz Kılıç a göre normalde çok düşük oranlarda allerji ihtimali vardır. Ancak dolgunun kalıcılığı arttıkça allerji riski artmaktadır. Ancak hastalarımız 6-8 ay ara ile bu işlemleri yapmaktan çekinmektedirler. Daha kalıcı dolgu arayışı içine girmektedirler. Bu arz üzerine çıkan daha uzun süre kalıcı olan dolgu maddeleri, içinde ki çapraz bağ sayısıyla doğru orantılı olarak allerji riski artmaktadır.
KAYNAKLAR: MASTER TECHNICS IN FASCIAL
REJUVENATION, TE
XTBOOK OF FASCIAL REJUVENATION, FASCIAL
F PLASTIC SURGERY CLINICS OF NORTH AMERICA
ENJEKTE
EDİLEBİLİR DOLGU MADDELERİ
Sığır kolajeni son 20 yıldır Amerikan
piyasasına sahipken Avrupada dolgu maddelerinin bulunabilirliği 100 değişik bileşene ulaşmıştır. Enjekte
edilebilir maddeler geçici ve uzun etkililer olarak ikiye ayrılır. Her bir
enjekte edilebilir madde estetik verimi azami oranda sağlayabilmek için uygun deri bölgesine olası
komplikasyonları sınırlandıracak şekilde yerleştirilmelidir.
GEÇİCİ UZUN
ETKİLİ
Kollajen Kalsiyum
hidroksilapatit
Piyasa adı: Zyplast, Zyderm, Piyasa
adı: Radiesse, Radiance FN
Cosmoderm, Cosmoplast Kategori:
dolgu
Kategori: dolgu Etki
süresi: 2-5 yıl
Etki süresi: 2-4 ay Alerji
testi:gereksiz
Alerji testi: Zyplast ve Zyderm’de Enjeksiyon alanı: derin dermis,
Enjeksiyon alanı:Superfisyal/Mid-dermis Notlar: Vokal kord agumentasyonu,
İçin FDA onayı
mevcut. Dudaklarda nodül insidansında artış
Stabilize
Hyaluronik asid
Piyasa adı: Restylane, Hylaform, Captique, Polimetil metakrilat
Perlane, Juvederm Piyasa
adı: Artefill
Kategori: dolgu kategori:
dolgu
Etki süresi: 4-8 ay Etki
süresi: kalıcı
Alerji testi: gereksiz Alerji
testi: gerekli
Enjeksiyon alanı: Mid-dermis Enjeksiyon
alanı: derin dermis
Botulinum Toksin
tip A Silikon
Piyasa adı: Botox Piyasa
adı: Silikon 1000, Adato Silol 500
Kategori: nörotoksin Kategori:
dolgu/kollajen simulatörü
Etki süresi: 3-4 ay Etki
süresi: kalıcı
Alerji testi: gereksiz Alerji
testi: gereksiz
Enjeksiyon alanı: kas Enjeksiyon
alanı: derin dermis
Notlar: kaz ayağı ve alındaki
dinamik Notlar: Oftalmik
kullanım çin FDA onayı
Kırışıklıklar ve
oluklar için en iyi mevcut.
Mükemmel doğal dudak kontürü
seçimdir.
Poli-L-laktik asit
Piyasa
adı: Sculptura, Newfill
Kategori:
hacim sağlayıcı
Etki
süresi: 1-2 yıl
Alerji
testi:gereksiz
Enjeksiyon
alanı:Dermal-Subkutanöz bileşke
Notlar: HIV lipoatrofisi için kullanımı FDA tarafından onaylı sadece bu
sınıftaki ürünler belirgin hacim genişlemesi yapmaktadır.
KOLLAJEN
Sığır kollajeni 1980’li yıllarda invaziv
olmayan fasiyal rejuvenasyonun habercisi olan piyasadaki ilk dolgu maddesidir.
Daha uzun etkili dolgu maddelerinin icadına rağmen sığır ve insan
kollajeni ürünleri klinik kullanımda geniş yer bulmaya devam etmektedir. Kollajen ürünleri lidokainle birlikte olduğu için lokal anestezi gerektirmemektedirler. Çoğu kollajen dolgunun aktivite süresi genellikle 2-3 aydır.
Zyderm ve Zyplast sığır kökenlidir ve
deri testi gereklidir. Birçok uygulayıcı genellikle yalancı negatif sonuç
olasılığını azaltmak için
iki adet deri testi uygulaması ister. Birincisi 1 ay, ikincisi 15 gün sonra değerlendirilir. Cosmoderm ve Cosmoplast gibi yeni
jenerasyon kolajenler insan kökenli olduğu için deri testi gerektirmezler.
Zyderm tipik olarak
superfisyal dermise enjekte edilir; Zyplast ise 30 gaujluk enjektörle
mid-dermise yerleştirilir. Kollajen
dolguların bir başka avantajı ise diğerleri gibi belirgin şişme ve sızlama yapmamasıdır.
Enflamasyon ve ödem ilk uygulamada minimal olduğu için sonuçlar uygulamanın ilk anlarından itibaren daha belirgindir. Ödem
azlığı nedeniyle hastalar çalışmaya hemen başlayabilirler. Uzun
etkili dolgu maddeleri popüler hale gelmeye başladıkça kollajen kullanımı gitgide azalacaktır. Kollajen dudak agumentasyonunda
ve derin olukların tedavisinde kullanılmaya yine de devam edebilir.
STABİLİZE HYALURONİK ASİT
Restylane, Hylaform ve Captique gibi birçok stabilize dermal dolgu
materyali piyasada mevcuttur. Restylane, çapraz bağlı hayvan kökenli olmayan stabilize hyaluronik asittir ve
uzun süredir Kanada ve Avrupada mevcuttur. Amerikada ilk kez 2003 yılında
piyasaya sürülmüş ve çok çabuk
kabul görmüştür. Deri testi
gerektirmez ancak sızlama dakikalarca sürer ve şişme kollajenden fazladır. Terapötik
etkisi vakaların çoğunda kollajenden
iki kat daha uzun sürer(4-6ay). Genellikle 30 gaujluk iğne ile mid-dermise yapılır. Restylane Zyplast’tan daha
geniş bir alana diffüze olma eğilimine sahiptir. Bu yüzden restylane’nin uygun yerleştirilmesini zorlaştırır. Restylane için uygulama sonrası bakım ise kati şekilde güneş ve aşırı ısıdan kaçınmak şeklindedir. Aşırı ısı varlığında dolgu maddelerinin çoğu kırılgandır. Hylaform ise hayvan
kökenlidir ve amerikada fazla rağbet görmemiştir. Perlane diğer hyaluronik asit derivelerinden daha uzun etki
sürelidir ve muhtemelen dudak agumentasyonu ve diğer estetik işlemlerde yakın
zamanda restylane’nin yerini alacaktır. Juvederm bir başka çapraz bağlı hyaluronik asit
dolgusudur ve FDA tarafından temmuz 2006’da onaylanmıştır.
POLİMETİL METAKRİLAT
PMMA Artefill adı altında Amerikada nazolabial olukların tedavisinde
kullanımı ilk onaylanan kalıcı dolgu maddesidir. PMMA mikrokürecikleri 30 ila
40 mikron olduğu için makrofajlar
tarafından absorbe edilmez. PMMA %3.5 sığır kollajeni ve %0.3 lidokain içinde bekletildiği için kollajen deri testi gereklidir. PMMA ile ilk
tecrübeler erken 1990’larda Almanya’da başlar. Materyal dermal-subkutanöz bileşkede dermise enjekte edilir. Enjeksiyon alanı hem görmeyle hem de taktil
olarak takip edilebilir. Yani iğne ucunun
görünürden kaybolması ve yağ dokunun azalmış direncinin yokluğu gibi. Aşırı düzeltmeden
kaçınılmalıdır. Dolgunun %20’si PMMA granülleri ile %80’i ise geçici sığır kollajeni ile birliktedir. Dolayısıyla ortamdaki PMMA mikroküreciklerinin
varlığına cevap olarak %80’i hastanın kendi kollajeni ile yer değiştirecektir.
Artefill sığır kollajenin
çabuk çözülür. Tedavi sonrası estetik iyileşmenin 1 ay boyunca gitgide azalması söz konusudur. Takip eden 2.ve 3. Ayda
yeniden düzelme olur. 4.ayda histoloji normal halde stabilize olur.
PMMA ifade olukları,
atrofik skar ve varicella skarları için ayrılmalıdır. Bu ürün yüzeyel çizgiler
için kullanılmamalıdır. Özelikle de uygulayıcı yüzey düzensizlikleri
yaratmaktan endişeliyse genellikle
yetersiz düzeltme (undercorrection) yapılır. Nazolabial oluklar, üst dudak
olukları, marionette çizgileri ve glabellar oluklarda uzun dönemde (>5yıl)
mükemmel sonuçlar vermektedir. Geçici dolgulara oldukça iyi bir alternatif
sunmaktadır. Henüz Artefill’in Amerikada dağıtımı onaylanmamıştır. Ancak
onaylansa bile büyük ihtimalle nazolabial oluklar dışındaki kullanımı etiket dışı kabul edilecektir.
PMMA’nın erken
dönemdeki kullanımlarında sık granülom oluşumuna rastlanmıştır. Bunun üretim
safhasındaki hatalara bağlı olduğu düşünüldü. 1994’ten
bu yana rapor edilen granülom oluşum insidansı
%0.01’den azdır. Granülom oluşumunun sebebi
bilinmiyor ancak genellikle 2.ve 3. Uygulamadan sonra görülüyor. Sistemik
enfeksiyonu olan hastalarda kullanımı granülom riskini artırıyor gibi
görünmektedir.
KALSİYUM HİDROKSİLAPATİT
CaHA (Radiesse) yarı kalıcı bir dolgudur.
Radiesse, gliserin, su ve sodyum karboksimetilselülozda bekletilmiş CaHA partikülleri (25-45 mikron)sentezidir. CaHA kemik
ve dişte doğal olarak bulunduğu için deri testi
gerekmez. Vokal kord agumentasyonu için FDA onaylıdır. Aynı zamanda radyoopak
yapısı nedeniyle doku belirteci olarak da kullanılmaktadır. Şu anda fasiyal estetik açısından kullanımı etiket dışıdır. Fasiyal dolgu maddesi olarak yayınlanmış raporlar sınırlıdır ve hayvan deneylerinin 2 ila 5
yıllık bir süreye ihtiyacı vardır. Materyal alt dermise enjekte edilir ve aşırı düzeltmeden kaçınılır. İki seans arası şimdilik 1 aylık
periyot tercih edilmektedir. Ancak Radiesse’te ödem ve morarmaya diğer dolgu maddelerine göre daha büyük bir eğilim mevcut. Nodül formasyonuna eğilimin yüksek olduğu dudaklar gibi bölgelerde kullanımında dikkatli olunmalıdır. Çabuk doku
ödemi gelişmesi nedeniyle
uygulama hızlı yapılmalıdır ki ödemlenen bölgeler düzeltme yapılan bölgelerle
karışmasın. Aşırı düzeltme gibi bir durum söz konusu olduğunda basit cerrahi ekstirpasyon intralezyonel steroid
enjeksiyonundan daha etkin gözükmektedir çünkü cevap bölgesel kolajen
reaksiyonundan çok maddenin kendisine karşıdır. Bu üründe granülom oluşumu çok düşüktür.(belki de tüm dolgular içinde en düşük)
SİLİKON
Enjekte edilebilir silikon yağları 2000’li
yıllarda tekrar bir piyasaya dönüş yaşadılar. Aslında geçtiğimiz 20 yıllık yasaklılık süresinde kullanımları hiçbir zaman tamamen yok
olmadı. İki silikon yağı olan Adato SIL-ol 5000 ve Silikon 2000 yılında oftalmik
kullanım için onaylandılar.
Silikon, polimerizasyon ve çapraz bağ yapısına bağlı olarak katı,
jel ya da sıvı form alabilen polimerize dimetilsiloksandır. Yüksek oranda
visköz olan medikal kullanım için uygun silikon ürünleri etiket dışı olarak dudak agumentasyonu ve fasiyal olukların
tedavisinde kullanılmaktadır.
Dudak agumentasyonu
için çoklu mikroenjeksiyonlar (microdroplets) vermillon kenarı boyunca verilir.
Üst dudak ortasının mukozal tarafına da ek olarak 2-3 enjeksiyon daha yapılır.
Mikrodamlacıklar 2 ila 10 mm aralıklarla 0.01 mL’lik enjeksiyonlardan oluşur. Her bir dudağa toplam olarak 0.1mL enjekte edilir. Silikon tek başına dolgu maddesi olarak değil kollajen stimülatörü olarak çalışır. Silikon uygulamalarının etkisi derecelidir. Bölgesel dem ertesi gün
geçer bu yüzden hasta etkinin geç ortaya çıkacağı konusunda uyarılmalıdır. İnflamatuar ilk aşamayı takiben oluşan fibrozis her bir mikrodamlacık etrafında
hassas kollajen ağları yaratır. Her
ne kadar hastalar sonuçtan genellikle memnun olsalar da elde edilebilecek
ölçününü sınırlı olduğu konusunda
aydınlatılmalıdır.
Medikal silikonun
kullanımı halen tartışmalıdır. Webster
tarafından 500 hastada mikrodamlacık yöntemiyle saf medikal silikon
uygulmasında minimal komplikasyon rapor etmiştir. Bazıları, kronik inflmasyon, migrasyon, granülom oluşumu, hepatit, pulmoner emboli ve pnömoni gibi lokal ve
sistemik komplikasyonlar bildirmişlerdir. Bu
komplikasyonlar genellikle büyük miktarlarda fasiyal agumentasyon yapılan
vakalarda, düşük kaliteli
silikonla ve kötü teknikle birlikte görülmüş. Silikon en doğal dudak
agumentasyonunu sıra dışı biçimde en az
komplikasyonla sağlayan madde gibi
görünüyor. Ancak glabella, alın ve nazolabial katlantılara uygulamalarda
granülom oluşumu ile karşılaşılmış.
POLİ-L-LAKTİK ASİT
PLA (Sculptura) daha önce Avrupada New-fill olarak bilinen uygulandığı bölgenin üzerindeki deride inflamasyona sebep olan bir
bileşiktir. HIV lipoatrofisinde kullanımı
FDA tarafından onaylanmıştır. PLA otolog yağ enjeksiyonları gibi volüm sağladığı için diğer dolgu maddelerinden biraz farklıdır. Genellikle
restorasyonun derecesine bağlı olarak 3 ila 6
enjeksiyon gerektirir. Avrupada yapılan çalışmalarda 2 yıla kadar etkisinin sürebildiği ancak genellikle yıllık enjeksiyonlara ihtiyaç duyulduğu gösterilmiştir. PLA HIV
lipoatrofisi, estetik fasiyal hacim restorasyonu ve derin kırışıklık ve olukların tedavisinde kullanılabilir.
Sculptura tipik olarak
3.5 mL salinle ve 1.5 mL lidokainle (epinefrinsiz) tedaviden 6-24 saat önce
karıştırılır. Bu rejimin granülom oluşumunu ve iğnede tıkaç oluşumu oranını azalttığı düşünülmektedir.
Topikal anestezi uygulandıktan sonra 25 gaujluk iğne ile işlem yapılır. PLA
tipik olarak dermis ve subkutanöz yağ bileşkesine yapılır. Aşırı düzeltme yapmamaya özen gösterilmelidir. Enjeksiyon alanı ileri
derecede akıcı olduğundan enjeksiyon
ve ani sonuçlar etkileyicidir. İşlem sonrası buz
uygulaması ve ciddi derecede masaj gerekir. doktor oğuz kılıç hastalarını enjeksiyon bölgesine masaj
yapması konusunda yönlendirir. Ani şekil düzelmesini takip eden 10 gün içerisinde dağılacağını anlaması sağlanmalıdır. Dermal/epidermal kalınlaşma genellikle üçüncü seanstan 3 hafta sonra dramatik
sonucu gösterir. Komplikasyonlar arasında eritem, ödem, graülom oluşumu ve düzensizlik vardır. Eğer ürün iyi seyreltilip uygun planda verilerse tüm bu
komplikasyonların topluca çok azaldığı rapor
edilmektedir.
Şu, tüm
uygulamacılar tarafından anlaşılmalıdır ki tüm
dolgu maddeleri gerçek granülomlarla değişken insidanslarda alakalı olabilir.
BOTOKS
Clostridium
botulinum adı verilen bir bakteriden oluşan botulinum toksini , botox
uygulamasıyla tıbbın bir çok alanında özellikle de plastik cerrahide kozmetik
amaçla kırışıkların tedavisinde kullanılmaktadır. İnsanlık
için büyük tehdit olan biyolojik silah üretiminde bir tehdit unsuru olarak da
kullanılabilen botulinum toksini ayrıca Clostridium botulinum’un besin
maddelerine kontamine olabilme kabiliyetine sahip bir bakteri olmasından dolayı
gıdalar üzerinde uygun şartları bulduğunda üreyebilmesi sonucu
gıda zehirlenmelerine sebep olmaktadır. İnsan için bu toksinden çok
az miktarda bile alınması halinde ölümcül vakalar oluşabilir.Oksijensiz ortamda yaşayabilen
Clostridium botulinum gram pozitif bir bakteri olup, yüksek ısıya oldukça
duyarlıdır.
Ilk kez 1897’de besin
zehirlenmesi sonrası kas paralizisi
yapan bu hastalık tanımlanmıştır. San Fransico’dan bir oftalamolog
olan Alan Scott tarafından ilk kez strabismus tedavisinde cerrahi dışı
bir yöntem olarak kullanımının önerilmesiyle başlamıştır.
Botulinum
Toksinin Yapısı
Clostridium botulinum sporlu,
anaerob, hareketli gram pozitif bir basildir. 8 ayrı toksini oluşturan
(A, B, C1, C2, D E, F, G) 8 ayrı tipi bulunmaktadır. İnsanlarda A, B, E, F
tipleri, hayvanlarda ise C ve D tipleri toksine neden olmaktadır. G tipi ise
toksine neden olmamaktadır.
Botulinum toksinleri bilinen en kuvvetli biyolojik toksinlerdir. İnsan
için bilinen en zehirli madde olan botulinum toksinin, kilogram başına
0,001 mikrogram uygulanması öldürücü olabilmektedir. En çok bilinen zehirlerden
olan VX maddesinden 15.000 kez, sarin gazından 100.000 kez daha güçlü bir
zehirdir. Bir gramı bile uygun şekilde etrafa yayılmış
ise bir milyondan fazla insanın ölümüne neden olabilir.
Toksin, organizmanın logaritmik gelişme evresinde sentezlenmekte
ve hücre içinde birikerek, logaritmik gelişme döneminin sonunda liziz
sonucu ortama geçmektedir. Bir proteaz enzimi olarak görev yapan toksinin
hedefi hücre duvarında bulunan snare proteinleridir. Snare proteinlerinin bir
veya bir kaçını parçalayarak sinaptik aracılığı ile asetilkolin salınımını
önler ve kasta geri dönüşümlü paralizi yapar. Toksin ağır
ve hafif zincirden oluşmaktadır. Ağır zincir presinaptik
reseptörlerin aracılık ettiği hücreye bağlanmadan sorumludur.
Toksinin diğer parçası olan hafif zincir ise nörotoksin parçasını oluşturur.
Bu parça snare proteinlerine bağlanır ve bunları parçalar.
Toksinler
ısıya dayanıksız suda çözünebilen asitlere dirençli, yüksek moleküllü proteinlerdir.
Clostridium botulinum toksinleri ısıya duyarlıdır. Kaynama derecesinde birkaç
saniyede tahrip olurlar. 80 derecede, 6 dakikada ve 72 derecede, 12 dakikada
tamamen inaktif hale geçerler.
Botulinum
toksini çeşitli alanlarda kullanılmaktadır. Örneğin
botox yapımında biyolojik teror üretiminde ve yiyecek zehirlenmelerinde sık sık
karşımıza
çıkmaktadır.
Kozmetik amaçla kırışıklıkların giderilmesinde
kullanılmaktadır. Botox (Botulinum toksini) ismi verilen bu uygulamada
botulinum toksinlerinin aktif hale geçmesiyle olmaktadır. Botox sinir uçlarında
iletimini sağlayan maddelerin salımını engelleyip sinirler ile
sinirlerin ulaştığı organlar arasındaki
iletimi durdurarak etkisini gösterir. Botulinum zehirlenmeleri ise tipik olarak
Clostridium botulinum sporlarının gıda üretimi sırasında canlı kalması, zamanla
bunların germinasyonu, gelişmeye bağlı olarak nörotoksinlerin
salgılanması ve bunların tüketimi ile hastalığın ortaya çıkışı
tipik bir intoksikasyon tipi zehirlenme olarak bilinmekle beraber gıda
maddesindeki sporların vejetatif hale geçmeden bağırsağa ulaşması,
burada vejetatif forma geçmesi ve burada toksin oluşturması şeklindeki
zehirlenmelere bebeklerde ve bazı erginlerde rastlanılmaktadır.
Estetik nedenlerle botulinum toksin kullanımı estetik belirleyicisinin
sürekli müsküler aktivite olduğu glabellada başlar. Kaşlarda derin
glabellar katlantılar ve çizgiler odaklanma, yoğunluk ve karar verme gibi düşünsel
karakteristikler nedeniyle oluşurken halk
arasında kızgınlık, düş kırıklığı ve yetersizlik gibi vücut dili ile algılanmaktadır. Bu
büyük oranda kadın hastalar için geçerli. BTX-A güvenli, etkin ve bölgesel
kemodenervasyonla neredeyse hemen söz kaonusu çizgilerin yumuşamasına ve rahatlamasına neden olmaktadır. Üstelik kaş aktivitesinin hem dinamik hem de statik fazında etkili olmaktadır.
Glabellar botoks uygulamasının ileri derecede ilgi görmesi nedeniyle kullanımı
daha yukarı yüz bölgelerine kaymıştır. Lateral
orbital çizgiler (kaz ayağı), horizontal
alın çizgileri ve kemo-kaş kaldırma gibi.
kuzey amerikada ikinci en yaygın kullanılan kozmetik işlemdir.
SEYRELTME VE
ENJEKSİYON TEKNİKLERİ
Teknikler klinikten kliniğe değişebilir. Bununla
birlikte her uygulamacı kendisinin en rahat ettiği tekniği kullanmakta
serbesttir.
Her 100 ünitelik bir
flakon BTX-A için koruycu içermeyen 1 cm³ steril salin ile seyreltme yapılır.
Seyreltme 1 cm³’lük Becton Dickinson tuberkülin şırıngaları ve 18-20 gauj’luk iğne ile yapılır.
Sonra 30 gaujluk bir iğne ile bu
enjektöre 0,3 cm³ (30 U) BTX-A çekilir. İğnenin ucu çok kolay körebildiği için her bir
seans için ayrı ayrı enjektörlere btx-a hazırlanmalıdır. (4-6 adet)
Bu teknik en az hacim etkisiyle en yararlı enjeksiyon kullanımını sağlamaktadır. Bir çok hasta 1-5 gün arasında cevap verir.
Bazı vakalarda nadiren de olsa iki haftaya kadar cevap süresi uzayabilmektedir.
Her bir seansında 100 U BTX-A daha az alan ve şu anda kullanılan BTX-A’yı kullanan işlerde henüz IgG nötralizan antikorları rapor edilmemiştir.
GLABELLAR OLUKLAR
Glabella kozmetik
enjeksiyon için en sık kullanılan alandır. Glabellar çizgilere bakarak vücut
dili okuma kadın ve erkeklerde farklılık gösterir. Erkeklerde küçükten orta
dereceye olan bu çizgiler odaklanabilme, yönetebilme ve merhamet gibi hepsi
olumlu olan özellikleri işaret eder. Çok derin ve uzun çizgiler ise erkeklerde baş etme ve üstün gelme de yetersizlik göstergesi gibidir.
Kadınlarda ise ufak bir çizgi bile glabelldan tüm olumlu görüntüyü silebilir.
Kadınlarda glabellar katlantılar ağırbaşlılık kaybı, baş edebilme yeteneklerinde gerileme, kızgınlık, acımasızlık ve kronik düş kırıklığı şeklinde yorumlanır.
Glabellanın 4 depresör
kası şunlardır: (1) corrugator supercilii;
(2) orbicularis oculi; (3) procerus; ve (4) deprsör supercilii
Procerus, ilk enjeksiyon yapılan noktadır çünkü en az ağrı burada olur ve BTX-A enjeksiyonuna bağlı rahatsızlık hissi masajla hemen kurtulunabilen bir
bölgedir. Procerus enjeksiyon bölgesi kaş medyali ile kontrlateral medyal kantusu birleştiren hattın hemen üzerindedir. Tipik olarak bu bölgeye 5-10 U enjekte edilir.
(Total glabella dozunun %20’si)
Medyal corrugator
enjeksiyon için yüzeyel anatomi ise superior orbital kemik marjinle medyal
kantustan geçen vertikal bir çizginin kesişim noktasıdır. 4 ila 8 ünite bu alana enjekte edilir ve bu noktanın hemen
superioruna ek 3-4 U daha yapılır. Bu iki enjeksiyon toplam glabellar dozun
%25-30’unu kapsar. Bu bölgelere masaj yapılmaz.
Lateral corrugator
enjeksiyonu mid-pupiller hatta kaşın 1 cm üzerine
yapılır. 3 ila 5 ünite (toplam dozun %10-15’idir) enjekye edilir. Bu bölgeye de
BTX-A’nın supraorbital çentikten aşağı süzülerek göz kapağı düşmesine ya da
yukarı frontalise süzülerek kaş düşmesi yapmasına engel olmak için masaj yapılmaz.
Yakın zamanda yapılan
çok merkezli plasebo kontrollü bir çalışmada yukarıda anlatılan tekniğe benzer şekilde erkek ve kadın hastalarda 20 U BTX-A beş enjeksiyon alanına uygulanmıştır.%80’in üstünde vakada yapılan kırışıklık değerlendirmesinde 7-30 gün de hiç ya da hafif olarak değerlendirildiler. Hepsi tedavi öncesi muayenede orta veya
ciddi derecede imişler. Muhtemelen düşük doza bağlı olarak kaş çatma 4 ayda en fazla %26 oranında azalmış. Azalma ise 7 gün yerine 30 günde pik yapmış.
KAŞ KALDIRMA
Medyal ve lateral kaş pitozu kızgınlık ve gaddarlık(medyal) ya da ızdırap ve
üzüntü(lateral) gibi istenmeyen yüz ifadelerine neden olabilir. Lateral kaş pitozunun varlığı genellikle perioküler deriye fotohasar sonrası karşılanmayan orbicularis oculi kasının kaş kuyruğunu inferiora
çekmesi sonucu oluşur. Orbikülarise
kemik orbital marjinin üstünde temporal füzyon hattıyla kesişim noktasında 3-5 U BTX-A enjeksiyonu depresyon
hareketini zayıflatır ve lateral kaş segmentinin eleve
olmasını sağlar.
BTX-A sonrası lateral
kaşın aşırı kaldırılması (overelevation) ‘spock’ ya da ‘diablo’ etkisiyle
sonuçlanabilir. Bir başka deyişle, tedavi edilen kasın lateralindeki frontalis kası da
tedavi edilmezse kasın baskın hareketi nedeniyle bu tablo ortaya çıkar. İlginç olarak, bazı hastalarda bu etki tercih edilebilir
durumda olabilir ancak çoğunda düzeltme
gerektiren bir problemdir. Kaşların estetiği, istirahat halinde ve hareket halinde, kritiktir ve
BTX-A kullanımında çok ciddi değerlendirme
gerektirir. Eğer kişi lateral kaşın daha aşağıda olmasını
isterse lateral kaşın 1,5 cm
üzerinden frontalis kasına 1-3 U BTX-A enjeksiyonu kuyruğu 1-3 mm düşürür. Enjeksiyonu
takiben hastadan istemli olarak kaşlarını azami
kaldırması istendiğinde oluşacak etki az çok tahmin edilebilir.
KAŞ YÜKSEKLİĞİ ASİMETRİSİ
Erişkin kadınların %80’ininde 1-3mm’lik vertikal bir
uyumsuzluk vardır. Kendi resimlerini görene kadar bu asimetrinin farkında
olmaybilirler ve dahası bunun BTX-A enjeksiyonu sonrası ortaya çıktığını sanabilirler. Tedavi bu yüzden daha aşağıda olan taraf
lehine düzenlenerek vertikal hattaki simetri sağlanmaya çalışılır. Bu manevra
özellikle üst göz kapağı
blefaroplastisinden önce yani düşük kaştaki fazla preseptal deri çıkarılmadan önce önemlidir.
BTX-A böylece bir hastanın blefaroplasti yerine cerrahi kaş kaldırma işlemine ihtiyaç
duyup duymadığının bir provası
olmuş olur.
LATERAL KANTAL
KIRIŞIKLIKLAR (KAZ AYAĞI)
Kaz ayağı, orbicularis oculi kasının vertikal liflerinin tekrarlayan
kontraksiyonları sonucudur. Çizgiler lateral kantal açıdan laterale, superiora
ve/veya inferiora yayılır. Gençlikte sadece gülümseme ya da parlak ışıkta göz kısma gibi dinamik hallerde ortaya çıkar ve
lateral orbital kemik marjinde kaybolur. Zaman geçtikçe lateral marjinin
üzerinden genişleyerek yanak ve şakak bölgesine ulaşırlar. BTX-A enjeksiyonu bu çizgileri yumuşatır ve siler. Bazen hastalara çok uzun kaz ayağı olduğunda ikili
enjeksiyon yapmak gerekebilir.
‘Güvenli alan’,
diplopiye neden olabilen ekstraoküler kaslara difüzyonu engellemek için kemik
marjinin dışı ve ağız kenarını kaldıran zigomatik kaslara disüzyonu
engellemek içi ise zigomatik kemiğin alt kenarındaki
zigomatik çentiğin en az 1 cm
üzeridir. Oluşan alt yüz
parezisi 3-6 ay sürebilir ve Bell’s paralizisini taklit edebilir.
Tedavi öncesi hasta mutlaka en rahatlamış halde ve tam zorlanmış gülümsemede fotoğraflanmalıdır. Ağız köşesi, fotoğraf öncesi ve sonrası gerçeğe benzerliği garantilemek için dahil edilmelidir. İstirahatta çok derin kaz ayağı olan bireyler ablatif ve non-ablatif işlemlere ve hatta blefaroplastiye ihtiyaç duyabilir. Botoks işleminin yüzey düzeltme işlemlerinden birini yaptırmış bireylerde gerekli olduğu savunulmaktadır. Çünkü takip eden orbicularis kasına enjeksiyon yeni depolanan dermal kollajenin daha kalın olmasına ve daha belirgin kaz ayağı oluşumuna sebep olur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder